Deutsche Kinderbücher

Etiketler

7 Şubat 2019 Perşembe

28 Days Blog Challenge 7



7. En çok neyi özlüyorsun bu hayatta hiç düşündün mü ?

Bu soruya kesinlikle "Çocukluğumu özlüyorum" cevabını veriyorum. Çünkü çocukluğumun içerisinde bir çok şeyi barındırıyorum. Çocukluk demek küçük şeylerden mutlu olmak, bayram sabahını sabırsızlıkla iple çekmek, misafir çocuklarıyla çatlayasıya kadar yiyip, yorgunluktan ölesiye kadar oyun oynamak demek. Hatta sayamayacağım kadar bir çok güzelliği içinde barındıran "çocukluğa özlemi" anlatan, duygularıma tercüman olan Halide Selcan Karagül'ün yazmış olduğu çok güzel bir şiir yayınlamak istiyorum. 

Çocukluğumu özledim
Henüz sorumluluk nedir bilmezken
Çocukça... dünyamda yaşarken
Elimde yapma oyuncaklarımla evcilik oynardım
Her renkten cam misketlerimi birbirine tokuştururdum
Bazen... Arkadaşlarımızla iki gurup olur çelik çomak vuruşturduk
Mahallenin kızlı-erkekli çocukları bir araya gelir
Birbirimizle güreş tutardık
Birbirimizin sırtlarını yere yapıştırır, tuş yapardık
Aklımıza estikçe dağcılara özgü dağ-bayır aşardık...
Ah! .. Bir bilseniz! .. Yeniden çocuk olmayı ne çok özledim.
Çocukluğumu özledim
Henüz savaş nedir bilmezken
Ellerimizde kendi yaptığımız silahlarla,
Kılıç, kalkan, mızrak, yay ve okla gezerdik
Mahallemizin çocukları iki ayrı saf seçerdik
Karşılıklı birbibirimizle savaş ederdik
Sonra... Aramızda barış yapar, ateşkes ilan ederdik
Çocuk yüreklerimizdeki saf, temiz masumiyetle
Büyük bir coşku taşkınlığıyla bir arada oynar
Yeniden koşuşturur, gülüp eğlenirdik...
Ah! .. Bir bilseniz! .. Yeniden çocuk olmayı ne çok özledim.
Çocukluğumu özledim
Babamın eve aldığı gazeteleri okurdum
Okuduktan sonra biriktirip bakkal amcaya satardım
Bir kaç kuruş kazanmak hoşuma gider mutlu olurdum
Büyük bir adam edasıyla alış-veriş yapar eve harcardım
Çocukluk işte biz ne bilirdik...
Harçlığımız bitince babamdan harçlık isterdik
Annemiz kızardı, kaş-göz işmar eder 'sakın ha! ..' derdi
'Zorda bırakmayın babanızı. Belki yoktur parası'
Utanırdık... başımızı yere eğerdik
Bazen de annemizden gizli isterdik...
Ah! ... Bir bilseniz! ... Yeniden çocuk olmayı ne çok özledim.
Çocukluğumu özledim
Her sabah kalkar el yüz yıkardık
Annemizin hazırladığı kahvaltıdan tadardık
Saçlarımız bir güzel taralı, kitaplarımız hazır okul yoluna düşerdik
Okul yolunda bir askeri kışla
Kışla önünde asker nöbette
Önünden geçerken durur, askere selam çakardım
'En büyük asker bizim asker' de bana selam verince
İçim pır pır olur, yüreğim sevinçle dolar mutlu olurdum...
Ah! .. Bir bilseniz! ... Yeniden çocuk olmayı ne çok özledim.
Çocukluğumu özledim
Okula gelince sıra olurduk
Karşımızda Atatürk'ün büstü, gönderde bayrak
Tüm okul andımızı okurduk
Koşuşurduk, sınıflara dolardık
Yoklamayı yapardı can öğretmenimiz
Sonra kendi halimize bırakırdı bizi can öğretmenimiz
Derste hep şekerleme yapardı can öğretmenimiz
Ne ders anlatırdı ne de öğretirdi güzel bir ilim
Ders paydos olunca çekip giderdi ah! ... öğretmenimiz...
Ah! .. Bir bilseniz! .. Yeniden çocuk olmayı ne çok özledim.
Çocukluğumu özledim
Okul çalışmalarına seçilmek onurdu bana
Güzel sözler duymak ödül olurdu bana
Ne güzeldi o günler hatıralarımda yaşar daima
Okulumuzun önünde bir dondurmacı amca dururdu
Dondurmasıda pek lezzetli olurdu
Beleşten yemesi daha da bir zevkli olurdu
Unutmak münkün mü o güzel günleri...
Ah! ... Bir bilseniz! ... Yeniden çocuk olmayı ne çok özledim.
Çocukluğumu özledim
Ah şu yaramaz çocuklar!
Hem laftan anlamaz, hem yerinde duramaz
Sataşmak işleriydi kızdırmak için beni
Koşardım, kovalardım, bırakmazdım peşlerini
Yakalamak mümkün mü?
Kaçardılar tavşan gibi
Koşamazdım, yorulurdum
Ne de olsa bende henüz küçücük bir çocuktum...
Ah! .. Bir bilseniz! .. Yeniden çocuk olmayı ne çok özledim.
Çocukluğumu özledim
Bir bilseniz nerelere giderdim
Sincap gibi ağaçların tepesinde gezerdim
Korkusuzca köprülerde, derelerde gezerdim
Yaramazlık yapsam cezasını çekerdim
Sesim çıkmaz korku ile sinerdim
Söz verirdim aileme, bir daha da gitmezdim
Bir daha mı? ... Onları hiç üzmezdim
Yine çocuk olup büyümemek isterdim....
Ah! .. Bir bilseniz! .. Yeniden çocuk olmayı ne çok özledim.
Halide Selcan Karagül

26 yorum:

  1. Zannediyorum ki çoğu blogcu bütün çocukluk ile ilgili yazılar yazacak ve haklılar çünkü o dönemde en narin en masum yıllarımız ve hayallerimiz hayat buldu.

    YanıtlaSil
  2. duygularıma tercüman bi paylaşım çok teşekkürler okummaıştım daha evvel

    YanıtlaSil
  3. Çok samimi bir anlatımdı. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Güzel soruya harika cevap..elbette bende çocukluk hiç ozlenmez mi

    YanıtlaSil
  5. En masum ve güzel yıllar😊

    YanıtlaSil
  6. Ikimizin özlemi de aynıymış. Çok çabuk büyüdük,yaşayamadık,yarim kaldık. Yaşımız kaç olursa olsun bu duygu hep içimizde eksik olacak 🙁

    YanıtlaSil
  7. Yanıtlar
    1. Kesin çoğalır. Özlemeye değer en güzel zamanlar 💝

      Sil
  8. en saf ve en masum zamanlarımız onun için mi acaba herkes çocukluğunu özler.yolun en başı ne de olsa..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, hem yolun en başı, hem en sade ve güzeli. Özlenmez mi?❤️

      Sil
  9. Çocukluğumu,çocuklarım büyüyünce daha cok özler oldum nedense...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuklar küçükken, onlarla da çocukluğun bir bölümü yaşanabiliyor. Ama büyüyünce, dediğin gibi daha çok özlenir. 💕

      Sil
  10. Konuyla çok alakasız olacak ama sitemde tek soruluk bir anket paylaştım ana sayfada sağ tarafta hemen. Fikirlerinize önem veriyorum lütfen cevaplar mısınız? Siteme profil resmime tıklayıp ulaşabilirsiniz şimdiden teşekkür ederim ^_^

    YanıtlaSil
  11. Çocukluğumu düşünerek sorduğum soru herkes için ortak özlemi yani çocukluğu ortaya çıkradı .. Güzel de oldu

    YanıtlaSil
  12. çok güzeel ben de özlüyom hep. be ila onbeş yaş arasınıı :)

    YanıtlaSil
  13. Hemen hemen tüm bloggerların ortak özlemi çocukluğu oldu bu soruda. Demekki mutlu çocuklarmışız diyorum ♥
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  14. Cocuklugumu degil de gencligimin belirli zamanlarini özlerim zaman zaman 😊

    YanıtlaSil