Deutsche Kinderbücher

Etiketler

6 Haziran 2018 Çarşamba

Sedef Çiçeği (Hikaye)

              

Mahkeme salonunda, seksen yaşlarındaki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı… Adam inatçı bakışlarla, suskun ninenin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözlerini ve bıkkın bakışlarını süzüyordu. Hakim tok sesiyle, yaşlı kadına:
– Anlat teyze, neden boşanmak istiyorsun?
Yaşlı kadın, derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı:
– Bu herif yetti gayri, 50 yıldır bezdirdi hayattan…
Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme salonunda… Sessizlik, bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu…
Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından? Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı… Kadın neler diyecekti? Herkes, onu dinliyordu… Yaşlı kadının gözleri doldu ve devam etti:
– Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim… O bilmez… 50 yıl önceydi.. O çiçeği bana verdiği çiçekler arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm. Yavrumuz olmadı onları yavrum bildim. Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı. O zaman adak adadım. Her gece güneş doğmadan önce, bir tas suyla sulayacağım onu diye. İyi gelirmiş derlerdi.
50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp bir kere de bu çiçeği ben sulayayım demedi. Taa ki geçen geceye kadar… O gece takatim kesilmiş uyuyakalmışım… Ben, böyle bir adamla 50 yıl geçirdim. Hayatımı, umudumu, her şeyimi verdim. Ondan hiçbir şey görmedim. Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini yapmasını bekledim. Onsuz daha iyiyim, yemin ederim.
Hakim yaşlı adama dönerek:
– Diyeceğin bir şey var mı, baba? dedi.
Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle, hakime yöneldi. Tane tane konuştu:
– Askerliğimi Reisicumhur köşkünde bahçıvan olarak yaptım. O bahçenin, görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim. Fadime’mi de orada tanıdım. Sedefleri de… Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim. Yeni evlendiğimizde, boyun ağrısı nedeniyle, onu hekime götürdüm.
Hekim “Çok uzun süre uyanmadan yatarsa, boynundaki kireç sertleşir, kötüleşir” dedi. “Her gece uykusunu bölüp uyansın, gezinsin” dedi. Hekimi pek dinlemedi bizim hatun… Lafım geçmedi… O günlerde; tesadüf, bu çiçek kurumaya yüz tuttu. Ben ona: “Çiçeği geceleri sularsan geçer” dedim. Adak dilettim… Her gece onu uyandırdım ve onu seyrettim. O sevdiğim kadını, yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim. Her gece, o çiçek ben oldum sanki… dedi adam.
O yaştaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle…
– Her gece, o yattıktan sonra uyandım. Saksıdaki suyu boşalttım. Sedef, gece sulanmayı sevmez, hakim bey… Geçen gece de… Yaşlılık… Ben de uyanamadım. Uyandıramadım… Çiçek susuz kalırdı ama kadınımın boynu yine azabilirdi… Suçlandım… Sesimi çıkartamadım… O anda gazeteciler dahil, mahkeme salonundaki herkes ağlıyordu…
“Sevgide cömert, ama sevdiklerimizi kırmada oldukça cimri olalım!”

-Alıntı-

15 yorum:

  1. Ben bu hikayeyi biliyorum. İlk okuduğumda çok kötü olmuştum. Rabbim herkese böyle eş nasip etsin :)

    YanıtlaSil
  2. Çok sevdiğim bir hikâyedir :)

    YanıtlaSil
  3. Ay ben de çok severim bu hikayeyi iyi ki paylaştın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman, iyi ki paylaştım gerçekten💕

      Sil
  4. Bu hikaye çok güzel ya her okuduğum da duygulanirim 😢😊yeniden okumak çok güzeldi teşekkürler canım benim sevgiler 😊❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel hikaye gerçekten, benden de kocaman sevgiler🤗

      Sil
  5. of gözlerim yaşardı valla müthişti bu.

    (baksanaaa, ne diceem, beyaz yakalı arkadaşımızın bloguna gidiyom ama yorum kutusu denişik :) yorum yapamıyom, google plus üyesi olmadığım için sanırım yanii :) onun blogunu da pek sevdim, izmirliymiş üstelik benim gibi, ona söler misin bir ara bloguna gidip, bunu, pliiiz :)

    YanıtlaSil

  6. Acil bir kredi irtibatına ihtiyacınız var mı Europafinancialgrowth @ gmail . com

    YanıtlaSil