Deutsche Kinderbücher

Etiketler

11 Nisan 2018 Çarşamba

Mimleşmek-Hediyeleşmek



BLOG YAZARINI TANIMA MİMİ


Mimleşme-Hediyeleşme

Bugün Oytun'la Hayat adlı blog arkadaşım beni bu etkinliğe davet etti. Daha önceden yapmıştım ama "mimleşme hediyeleşme" etiketinden yola çıkarak tekrar yapmak istedim. Bu güzel daveti için buradan bir kere daha teşekkür ediyorum. 

1- Nerelisiniz ?

Kocaeli' liyim ama yaklaşık 11 senedir Almanya' da (Berlin'de) ikamet ediyorum. Doğduğum yer Kocaeli, doyduğum yer Berlin. Memleket Türkiye🇹🇷🇹🇷🇹🇷

2-Burcunuz ?


Tipik bir yengeç burcuyum. Evcilim, hassasım, maalesef alınganım, mükemmelliyetçiyim... 

3-Bloglarda en çok ilginizi çeken şeyler ?


 Kitap tanıtımlarını severim, yeni filmleri tanımayı, gezmediğim yerlerin fotoğraflarını görmeyi,  kişisel gelişime faydalı olabilecek her türlü yazıyı severek takip ederim.

4- En sevdiğiniz mevsim ?


Yaz, yaz, kesinlikle yaz 🌞🍉🍦

5-Yabancı Diliniz ?


Almanca ve İngilizce

6- Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?


Bol bol kitap okuyarak, yazı yazarak, iki çocuğumla evde ve dışarıda çeşitli aktiviteler yaparak değerlendiriyorum.

7- En son okuduğunuz kitap ?


Az önce bitirmiş olduğum "Solange Du Atmest" (Joy Fielding) 

8-Hayatınızda pişman olduğunuz bir şey


Çok basit ve kaydadeğer önemli bir pişmanlığım olmadığı için, şu an hatırıma gelmiyor. Mutlaka olmuştur ama beni ve hayatımı çok fazla etkilemediği için "pişmanlık" kelimesi sanırım biraz ağır gelebilir. 🙏

9- Tuttuğunuz takım ?


Galatasaray takımını tutuyorum, ama sözde tutanlardanım, çünkü oyuncularını bile tanımıyorum. Sadece hangi takımı tuttuğumu soranlara, Galatasaraylıyım demekle yetinenlerdenim.

10- Çantanızdan eksik etmediğiniz şeylerden bazıları ?


Cüzdan, mendil, cep telefonu, anahtar...

11- En sevdiğiniz içecek


Kesinlikle Türk kahvesi ☕️☕️☕️ , ama Fındıklı Latte'ye de hayır diyemem.
12- Ve son olarak bloğunuzdan hiç para kazandınız mı?

Hayır, benim bu blogu açmamdaki ilk amacım, çocuklarıma ileride çok güzel bir hatıra bırakmak. Yaşadıklarımızı yazıya döküp, burada biriktirmek ve daha sonra büyük bir hatıra defteri niteliğinde kitaplaştırmak...

 Sanırım bu mimi pek çok kişi yaptı, ben de buradan gözümden kaçmış olan, yapmamış kişileri mimliyorum. Yapmayın herkes üstüne alınabilir.

10 Nisan 2018 Salı

Çocuklara kolay renk ve şekil öğretimi

Bugün Eren'le birlikte renk ve şekil öğrenme çalışması yaptık. Rengarenk farklı şekillerle oynamak çok hoşuna gittiğinden, şimdi kendisi içeride hala denemeler yapıyor. Tesadüfen bir alışveriş merkezinde gördüğüm bu renk-şekil tablosu tam zamanında imdadıma yetişti.  Bu günlerde Eren'e renkleri öğretmeyi planlıyordum.  Bu oyuncak sayesinde hem renkleri hem de şekilleri rahatlıkla öğretebileceğim. Bu eğitici oyuncak, sanırım bir çok kitapçıda ya da çocuk oyuncakları, kitapları satan yerlerde bulunabilir. Ama çok kolaylıkla evde de hazırlanabilir. 2-3 yaşlarında çocuğu olan annelere fikir olması açısından paylaştım.  Yapacak olanlara kolay gelsin.  Gayet eğitici ve eğlendirici bir etkinlik.









9 Nisan 2018 Pazartesi

Monopoly Oyunu

 Bu hafta sonu ailece keyifle oynadığımız Monopoly oyununu ortaya çıkardım. Neredeyse iki aydır oynamamıştık, bir özlem giderelim dedim. Bu oyun hepimizin o kadar çok hoşuna gidiyor ki, zamanın nasıl geçtiğini hiç anlayamıyoruz. Normalde kalabalıkla oynarken çok daha zevkli oluyor ama, bugün sadece iki kişiyle, yani oğlum Eymen'le beraber oynadık. Küçük oğlum öğle uykusuna yatınca, büyük oğlumun sıkıldığını anladım ve hemen bu zamanı Monopoly oyunuyla değerlendirmek istedim. Bu oyunu, çocuğumun bir çok becerileri bir arada öğrenmesi ve geliştirmesi açısından da çok başarılı bulduğumdan, ilk tercih ettiğim oyunlardan bir tanesi diyebilirim. Oyun esnasında sırasını bekleme zorunluluğu olduğundan sabırlı olmayı; yaptığı hamlelerin olumlu ve olumsuz tüm sonuçlarını görüp, sonuçlarına katlanmayı; hesap yapmayı; sanal da olsa para kullanmayı, hesaplamayı ve parayla doğru, mantıklı yatırım yapmayı öğrendiğinden, Monopoly benim için hem eğlendirici hem de öğretici çok güzel bir oyun diyebilirim. Küçük oğlum Eren'in yaklaşık 2 saatlik öğle uykusu boyunca, Eymen'le birlikte kesintisiz bu oyunu oynadık ve çok eğlendik. Her oyunun sonunda olduğu gibi bizim oyunumuzun da mutlaka kazananı ve kaybedeni oldu. Oyunu ben kazandım ve oğlum çok güzel bir centilmenlik örneği göstererek oyunun sonunda elimi sıkıp beni tebrik etti. Bu da bence en güzel kazanımlardan biriydi. Tabi önemli olan sonuç değil, oyundan almış olduğumuz zevkti. Çocuklarını evde televizyondan ya da sanal oyunlardan uzaklaştırmak isteyen anneler için, birlikte oynanabilecek ve güzel vakit geçirilebilecek, ısrarla tavsiye edebileceğim mükemmel bir oyun. Oynayacak olan herkese bol eğlenceler diliyorum...





8 Nisan 2018 Pazar

Yumurtam Çatlamasın Projesi



Sorumluluk belki de kişilerin en başta öğrenmesi gereken değerler eğitiminden biridir. Sorumluluğu öğrenen bir çocuk, hem başkalarının hakkına saygı gösterir, hem de kendi davranışlarının sonuçlarına sahip çıkarak, doğruları daha güzel öğrenir. Yapması gereken bir işi sonuna kadar götüren ya da yapmakta devam eden bir çocuk, sorumluluk sahibi olmuştur. Kendi kararlarını verebilen, aldığı kararların sonuçlarını kabul edebilen, bağımsız davranabilen, özgüven sahibi ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen bireyler yetiştirmek, tabii ki tüm anne-babaların ve öğretmenlerin en büyük isteklerinden biridir. Tabii ki her evde olduğu gibi bizim evimizde de herkesin bir sorumluluğu var. Küçük yaşlarından itibaren çocuklarıma neyi nerede ve nasıl yapacağı konusunda yol gösterici olmaya çalışırken, onların bağımsız bir kişilik geliştirmeleri için sorumluluk duygusu kazanmalarına da yardımcı olmaya çalıştım. Tabii ki sorumluluğu öğrenmenin de diğer beceriler gibi olduğunu düşünüyorum; ne kadar çok denenirse o kadar başarılı olunacağı taraftarıyım. Bugün bir internet sitesinde okumuş olduğum ve çok çok hoşuma giden bir projeyi, biraz da kendimce geliştirerek, çocuğumla yapmayı planlıyorum. Hatta bunun için bugün ilk adımı da attık. Projemizin adı "Yumurtam Çatlamasın Projesi" 
Bu proje ile, çocuğumun bir hafta boyunca az önce evde süslemiş olduğumuz haşlanmış yumurtayı evden okula, okuldan eve özenle taşıyıp, çatlatmadan getirip götürmesini amaçladık. Oğluma böyle bir etkinlik yapıp yapmak istemediğini sorduğumda, hevesli bir şekilde yapmak istediğini söyleyince, kolları sıvadık ve bir tane yumurtayı geçen haftalarda yapmış olduğumuz gibi soğan kabuğu ile boyayarak kaynattık. Soğuduktan sonra oğlum üzerine keçeli kalem ile şekiller de çizdi ve güzelce süsledi. Sonra evdeki yedek beslenme kutusunun içerisine pamuk döşedik ve pamukların içerisine bu süslediğimiz yumurtayı koyduk. Bunu yarın sabah okula giderken çantasına koyacağız ve akşam gelince çatlayıp çatlamadığını kontrol edeceğiz. Bunu cuma gününe kadar aynı şekilde yapıp izleyeceğiz.  Bakalım sonuç ne olacak?


7 Nisan 2018 Cumartesi

Dört Kadın (Kısa Film)



 Maalesef hayattan izler taşıyan bu kısa ama anlamlı filmi,  hem üzülerek izledim, hem de çok beğendiğim için sizlerle paylaşmak istedim. Belki de uzun uzun izlediğimiz bir sürü filmin, hatta her  gün haberlerde duymuş olduğumuz kadın haberlerinin,  yaklaşık 9 dakika içerisine  sığdırılmış, ama çok güzel anlatılmış hali diyebilirim. 


6 Nisan 2018 Cuma

Jolo's Kinderwelt'te Güzel Bir Gün

Bugün çocuklarla birlikte çok güzel bir gün geçirdik. Onlar mutlu bir şekilde oynarken, ben  ve arkadaşım da, kahvelerimizi yudumlayarak dinlenmenin tadına vardık.  Bu güzel ve eğlenceli günümüzün sonunda çocuklar kalabalıkta oyun oynarken başkalarının hakkına saygı duymayı, onlarla kaynaşmayı öğrenirken, kendi beden koordinasyonlarını da daha güzel geliştirme yetisi kazandılar. Bu güzel günümüzden bir kaç kare:




Jolo`s Kinderwelt Berlin



Abi kardeş bisiklet turu


Zıp zıp


Keyifli bir tur


Yemek molası




İki kardeş


Her yerde oyun



Annelerin yorgunluk kahvesi




Çuf çuf


Renkli topların içinde




5 Nisan 2018 Perşembe

Kaplumbağa Kurabiye




Normalde başkalarının evinin önünden geçerken, içeriden gelen yemek kokusu hoşuma gitmez ama bugün komşunun mutfağından öyle güzel bir kurabiye kokusu geliyordu ki, kendimi kaybettim. Kafama koydum, bugün mutlaka yapmalıydım.  Akşam kahvesinin yanında mis gibi kurabiye...🍪🍪🍪
Uzun zamandır çocuklarla mutfakta bir şey yapmadığımı da düşününce, olaya onları da katmaya karar verdim. Zaten mutfakta iş görmeye bayılıyorlar. Geçen sene oğlumun doğum gününde yapmış olduğum ve görüntüsünden dolayı (tabii ki lezzetinden de) çocukların gözdesi olan kaplumbağa kurabiye yapmaya karar verdim. Hatta küçük oğlum başta yemeye kıyamamış ve bize de yedirtmemişti. Sonra ucundan kıyısından derken bir tane yedikten sonra gerisi gelmiş, 10 dakika içinde masada bir tane bile kaplumbağa kurabiye kalmamıştı. Bugün bu kurabiyeyi yapmanın tam zamanı diye düşündüm ve kolları sıvadım. Öncelikle malzemelerimi hazırladım. Kaplumbağa kurabiye için gerekli olan malzemeler:
- 250 gr oda sıcaklığında tereyağı
- Bir çay bardağı sıvı yağ
- Bir adet yumurta
- Bir su bardağı pudra şekeri 
- Bir paket vanilya 
- Yarım paket kabartma tozu 
- 3,5 su bardağı un 
- 3 yemek kaşığı kakao 
- Bir çay bardağı damla çikolata

Malzemelerimi hazırladıktan sonra çocukları mutfağa çağırdım ve onlara kaplumbağa kurabiyeyi hatırlayıp hatırlamadıklarını sordum. Onlar da gözleri parlayarak hatırladıklarını ve çok mükemmel olduğunu söylediler. Bu cevabın üzerine onlara sürpriz mahiyetinde, bugün o kurabiyeden yapacağımızı söyledim. Öncelikle ellerini güzelce yıkamalarını ve daha sonra yanıma tekrar gelmelerini söyledim. Koşarak gittiler ve ellerini tertemiz yıkadıktan sonra tekrar yanıma geldiler. Heyecanla başlamaya hazır olduklarını söylediler.   Ben bütün malzemeleri karıştırıp biraz yoğurduktan sonra, biraz da onların el kaslarının gelişmesi için onlara yoğurttum. Hamurumuz şekil verme kıvamına geldikten sonra hamurun üçte ikisine kakao ilave ettim ve tekrar yoğurdum. Böylece biri büyük, biri küçük iki parça ve iki renk hamurumuz oldu. Ben kakaolu kısmı devraldım, çocuklara da sade hamuru verdim. Ben kakaolu hamurdan ceviz büyüklüğünde yuvarlaklar yapıp,avucumda yuvarladım ve fırın tepsisi ne yerleştirdim. Çocuklarda sade hamurdan minik minik yuvarlaklar yaparak kaplumbağanın ayaklarını ve kafasını yaptılar. Daha sonra bunları kakaolu hamuruma birleştirdiler. En son olarak da damla çikolata ile kaplumbağanın gözlerini yaptık ve bu şekilde hepsini tamamladıktan sonra, yaklaşık 15 dakikalığına buzdolabında dinlenmeye bıraktık. Bu arada fırını çalıştırdık ve ön ısıtma yapmış olduk. Tepsiyi buzdolabından çıkarttıktan sonra, ısıtmış olduğumuz fırına koyup yaklaşık 12-15 dakika pişirdik. Veee 15 dakikanın sonunda karşımızda yemeye hazır lezzetli kurabiyelerimiz... 
Hem yapımı güzel oldu, hem de yerken tadı. Yaparken çocuklarımla birlikte çok keyifli vakit geçirdik. Tüm annelere şiddetle tavsiye ettiğim bu mükemmel kurabiyeyi yapacak olanlara bol eğlenceler ve yaptıktan sonra yiyen herkese afiyetler olsun diyorum...