Ellerimizi Neden Yıkamalıyız?
Büyük şehirde yaşamanın kolaylıkları, avantajları, güzellikleri ile birlikte, tabii ki tez avantajları da var. Ulaşım, gürültü, pahalılık, kirlilik bunlardan sadece birkaçı. Ben de her anne gibi, bu zararlı etkilerden çocuklarımı en makul şekilde korumaya çalışıyorum. En şikayet ettiğim konu ise, tabii ki kirlilik. Temizliğin önemini, bunun sağlığımıza etkilerini anlatmadığım gün yoktur diyebilirim, ama tabii ki sözel olarak anlatılan bilgilerin kalıcılığı tartışılır. Ben hem bir öğretmen, hem de 2 çocuk annesi olarak, her zaman yaparak-yaşayarak-görerek öğrenmenin kalıcı olduğu kanaatindeyim.
Bence, dışarıdan geldikten sonra mutlaka el-yüz yıkanmalı, temiz kıyafetler giymeli ve tertemiz bir şekilde ev havasına bürünülmelidir. Tabii ki evin içerisinde de, yemekten önce ve sonra mutlaka eller yıkanmalıdır.
Geçen gün, oğlum koşarak mutfağa girdi, dilimlediğim elmalardan bir tane alıp odasına koştu. Ben de peşinden gittim, ne yaptığını izledim. Bir elinde elma, diğer elindeyse oyun hamuru vardı. Bir eliyle elma yiyor, diğer eliyle de oyun hamuru oynuyordu. Aslında bir şey yiyecekleri zaman mutlaka ellerini yıkamaları gerektiğini, belki milyon kez söyledim, ama baktım sözle olmuyor, en sonunda onlara bunun ne kadar önemli olduğunu göstererek anlatmak istedim. Hemen iki oğlumu da mutfağa çağırdım ve ekmek poşetinden üç dilim ekmek çıkarttım. Çıkartmış olduğum birinci dilim ekmeğin her yerine, ikisinin de ellerini sürmesini istedim. Daha sonra ekmeği temiz bir buzdolabı poşetinin içerisine koyduk. Daha sonra ikinci dilim ekmeğe, sadece baş ve işaret parmakları ile dokunmalarını söyledim. Son olarak ise, üçüncü dilim ekmeği kesinlikle ellememelerini istedim. Her ekmek dilimini ayrı ayrı poşetlere koydum ve üzerlerine 1, 2, 3 şeklinde numara yazdım. Poşetlerin ağzını kapattım ve hepsini buzdolabına koydum. Onlara, ekmek dilimlerimizi her gün gözlemleyeceğimizi söyledim.
Ertesi gün buzdolabını açıp ekmeklerimize baktığımızda, hiç birinde bir değişiklik görmedik.
İkinci gün, 1 numaralı poşetteki ekmek dilimimizde (her yerine dokunulmuş olan ekmek dilimi) küçük bir küf fark ettik; diğerlerinde ise yine bir değişiklik yok idi.
Üçüncü gün baktığımızda ise, 1 numaralı poşetin içindeki ekmekte bir sürü küf oluştuğunu; 2 numaralı poşetteki ekmekte (sadece baş ve işaret parmakla dokunulan ekmek dilimi) çok az küf oluştuğunu; 3 numaralı poşetteki ekmek diliminde ise hala küf oluşmadığını gözlemledik. Ben de çocuklarıma ekmek dilimlerini göstererek, ellerimizdeki mikropların ekmek dilimlerine nasıl zarar verdiğini, onları nasıl küflendirdiğini göstererek anlatmış oldum. Ellerimizi her zaman yıkamanın, temiz olmanın önemini, yaparak-yaşayarak öğrendikleri için, zihinlerinde daha kalıcı olacağını ve bundan sonra ellerini yıkamadan herhangi bir şey yemeyeceklerini düşünüyorum.
Bu yapmış olduğumuz deneyimizde kullandığımız malzemeler:
- Üç dilim ekmek
- Üç adet saydam buzdolabı poşeti (kilitli poşetimiz varsa daha güzel olur)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder