Gelecek olan misafirim için son hazırlıkları tamamlayıp odaya geçtiğimde, karşılaştığım manzara karşısında şaşkına döndüm. Odanın her tarafı minik minik peçete parçalarıyla kaplanmıştı. Küçük oğlum Eren, elindeki peçeteyi minik parçalara bölmüş, odanın her tarafına sermiş, daha sonra da bir kenara çekilip elindeki arabayla oynamaya koyulmuş. Beni gördüğünde, sanki çok güzel bir iş yapmışçasına, bir yandan küçük peçete parçalarına, bir yandan da yüzüme bakıp gülümsüyordu. Tam bu sırada da eve ilk defa misafir olarak gelecek olan arkadaşım mesaj atarak, az sonra kapının önünde olacağını bildirdi. Ben de büyük oğluma, bana yardım etmesi gerektiğini ve çabucak yerdekileri toplamak zorunda olduğumuzu söyledim. Böylece ikimiz birlikte yerdeki bütün kağıt parçalarını topladık ve çöpe attık. Son olarak elimdeki tarakla saçımı düzelttim ve kapıya doğru yöneldim. Bu sırada tam önümde minik bir peçete parçası gördüm. Gayri ihtiyari, elimdeki tarağı kazağıma biraz sürttükten sonra, yerdeki küçük peçete parçasına doğru uzattım. Tarak, peçete parçasını kendine çekti ve onu da çöpe atarak, çalan zile doğru yöneldim. Uzun zamandır görmemiş olduğum arkadaşım kapının ardından içeri geldiğinde, uzunca sarılarak özlem giderdik. Beraberce uzun uzun sohbet ettik ve geçmişteki günlerden bahsederek birlikte ne kadar çok anı biriktirdiğimizi farkettik. Günün sonunda evine gitmek için hazırlanırken, en kısa zamanda tekrar buluşmak için sözleştik. Onu yolcu edip içeri girdiğimde bu defa da büyük oğlum Eymen'in başka bir peçeteyi parçaladığını gördüm. Tam neden öyle yaptığını soracağım sırada, elindeki plastik tarağı gördüm. Tarağı almış, peçetelerin üzerine doğru tutuyordu. O anda ne yapmak istediğini anladım. Ne yapmak istediğini sordum. O da bana, benim yerdeki peçete parçasını tarakla çektiğimi gördüğünü; bu yüzden kendisinin de tarakla peçeteleri çekmeye çalıştığını, ancak bu peçetelerin çekilmediğini söyledi. Ben de ona tarağı bana uzatmasını ve beni izlemesini söyledim. Ben de elimdeki tarağı yine kazağıma doğru iyice sürttüm ve hemen peçetelere doğru uzattım. Tarağın peçete parçalarına yaklaşmasıyla, bu küçük parçaların tarağa yapışması bir oldu. Bu şekilde de oğlum olayın püf noktasını görmüş oldu. Neden böyle olduğunu sorduğunda; sürtünen cisimlerin ısınarak, elektriklendiğini ve bu yüzden aralarında çekim kuvveti oluştuğunu söyledim. Hatta bu sırada küçük oğlumun oynamakta olduğu balonu göstererek, onu da saçlarına sürtmelerini istedim. Büyük oğlum Eymen, hemen balonu alarak, saçına hızlı hızlı sürtmeye başladı. İyice sürttükten sonra, balonu masanın üzerinde duran gazeteye yaklaştırmasını söyledim. Balonu yaklaştırmasıyla, gazete kağıdının yukarı doğru kalkması bir oldu. Tabii ki balonun bu şekilde elektriklenmesi çok kuvvetli olmadığından dolayı, gazetenin sayfası tamamen açılmadı ama bir miktar yükseldi. Bu da aslında konuyu basitçe ve ana hatlarıyla anlaması için şimdilik yeterli oldu.
Yapılması çok basit ve hızlı olan, ancak öğreticiliği yüksek olan bu deneyi, iki farklı şekilde oğluma göstererek, bu konu hakkında ön bilgi sahibi olmasına yardımcı oldum. Büyük ihtimalle okulda bu konu karşısına çıktığında, yapmış olduğumuz bu deneyi hatırlayacak ve konuya daha hakim bir şekilde derste başarılı olacaktır.
Çocuğumıza elektriklenme olayını evde anlatmak için kullanabileceğimiz malzemeler:
- Plastik tarak, çubuk, balon, vb.
- Kağıt parçaları
Hem iyi eğlenceler, hem de iyi öğrenmeler dileklerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder